HAÇMAZ

HAÇ ASMAZ

Azerbaycanın kuzey sınırına yakın, Hazar denizi hizasında, mütavazi bir şehir olan Haçmaz‘ın hikayesi

Haçmaz sözü, Azerbaycan dilinde ‘Xaçmaz’ olarak yazılır. Okurken ‘X’ harfi hıırıltılı ‘H’ harfi yerine kullanılır. Bu sözün, yani şehrin isminin nereden geldiği ile alakalı birkaç rivayet var. Ama dillerden gönüllere inen öylesi bir hikayesi anlatılır ki Haçmazın, ağlayası gelirken insanın, tebessümler gül olur açar yüzünde adeta. İşte öyle bir his bırakan hikaye.

İnsan ancak sabrının ve iradesinin gücüyle kendini koruyabileceğini anlıyoruz bu hikayeden.

Çar 1.Petro’nun (1682-1725) ordusu güneye doğru ilerlerken kafkasyanın geçilmez sarp dağlarını aşmakta zorlanınca, kafkasyayı deniz yoluyla güneyden kuzeye doğru işgal etmeye çalışır.

Hazar denizinin kıyısında ilk çıkarma yaptıkları yerlerden biri Şabran’dır. Şabran’ı ele geçirdikten sonra, Şabran’ın yukarısında sıra Haçmaz’a gelir. Modern silahlar ve topları kullanarak, ordu şehri alır. Çarlık, şehri alsa bile yerel halk müslüman olduğu için orada fazla tutunamayacağını anlar. Ahaliye Hristiyan olmaları zorbaca teklif edilir, ancak kimse kabul etmez. Yapılan işkence ve zulümle halkı ikna edemeyeceklerini anlarlar. Son çare olarak Çarlık, Haçmaz halkına kendi dinlerinde kalabileceklerini, fakat bununla birlikte mutlaka boyunlarında haç asma, haç taşıma zorunluluğu olduğunu, haç asmazlarsa katledileceklerini söylerler.

Halk, işkencelere, katillere maruz kalsa da haç asmayı asla kabul etmez. Çarlığın, bu mezaliminden kurtulanlara ise halk arasında ‘Haçasmaz’ denilir. Zamanla kelime değişikliğe uğrayarak galatlaşmış Haçmaz şeklinde telaffuz edilmiştir.

Hazar