SON OSMANLI

Asıl adı Ahmet olan Nevruz dede Osmanlı ordusu subaylarında Nimetullah Paşa’nın oğludur.1917 yılında Ermeni -Rus orduları Azerbaycan’ıkasıp kavurur.Müslüman Türk ahali zor durumdadır.Osmanlı hükümeti, yardım amacıyla dönemin ünlü askerlerinden Nuri Paşa komutasında bir orduyu Azerbaycana gönderir.Bu asker birlik içinde ismi Ahmet olan küçük bir çocuk da vardır. Ahmet’in babası yüksek rütbeli bir Osmanlı zabiti olan Nimetullah beydir. Annesi ise Fatıma hanım Ahmet, daha küçük bir çocukiken annesini kaybeder.Sefer emri alan Nimetullah bey,oğlunu emanet edebileceği bir akrabası olmadığından o sırada 7 yaşında olan Ahmet’i yanında götürmeye karar verir.Askerî birliğin İstanbul da başlayan uzun ve yorucu yolculuğu Gence”de sona erer.
Nimetullah bey oğlunu Genceli bir aileye emanet eder.Bu görüş savaş zamanı ağır yaralanan Nimetullah Paşanın Ahmet’le son görüşü olur.
Azerbaycan 28 Nisan 1920’de Bolşevik ordusu tarafından işgal edilince Nimetullah Paşa gibi ülkede kalan tüm osmanlı Türkleri ya sorgusuz infaz edilir ya da Hazar’ın Bakü açıklarındaki Nar-gin adasına sürülür.Ahmet’i emanet alan aile onu tanıyanlardan korumak için Gence’yi terk edip Lenkeran’a yerleşir.Tedbir amaçlı Ahmet’in adını değiştirerek,kimsenin şüphelenmeyeceği yerel isim olan Nevruz koyarlar. Nimetullah Paşa’nın oğlu Ahmet böylece Nevruz olur.

Dünün küçük Ahmet’i Nevruz Caferov aksakallı bir dede olmuş Bakû’de yaşıyor.Dimdik duruşu,kartal bakışı, çehresindeki çizgiler onun başka bir coğrafyaya ait olduğunu gözler önüne seriyor.Bakû”deki Türk Şehitliği’nde isimleri pirinç levhalara yazılı kahramanlara bakıp “Ben buraya onlarla birlikte geldim”diyor.Sonra da gözünü ufka dikerek şunları söylüyor:“Onlar babamın arkadaşları.Benim amcalarım oluyor.İstanbul’dan Gence’ye uzanan uzun bir yolda arkadaş olmuşuz onlarla.”
Ömrünün sonuna kadar gelini ve torunları tek tesellisi, tek yakını olur.2006’da vefat eden Nevruz Dede hafızasındaki tüm yaşadıklarını Bakü’nün en yüksek yerinde yapılmış olan Türk şehitlik Cami’ne gelerek unutmaaya,taze tutmaya çalışıyordu. Her defasında görenlerin sıradan yaşlı bir dede olarak algıladığı oysa aslında Kafkasya’da kalan yaşayan Son osmanlı olan Nevruz dede’nin tek istediği her defasında belki bir Türk görüp de vatanı haber almaktı. Ve 2005 yılının bir cuma gününde Şehitlik cami’ne gelen Nevruz dede Türkler tarafından farkedilir. Aynı yıl içinde bir organizasyon ile Nevruz Dede’yi İstanbul’a götürürler.Vefat etmeden önce, 91 yıllık ayrılıktan sonra vatanına kavuşan Azerbaycan’ın Son osmanlısı iki gözü bir çeşme ziyaretlerini yapar. Durulan her durakta eğilerek vatan toprağını öpen Nevruz Dede ‘ Artık Vakit tamamdır,ölüm beni alsada gam yemem’ der. Bakü’ye torunlarının yanına döner. Bakü’deki Türk Şehitleri ve şehitlik cami ile özdeşleşen Nevruz Dede 2006’da Bakü’de vefat etmiştir.

HAZAR
BASIN YAYIN BİRİMİ